19 Mayıs 2012

19 Mayıs 2012

Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı

 

 

Türkiye Cumhuriyeti Bayrağı altında toplanmış

Yüreği bu ülke için çarpan

Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda amansız mücadele veren bir neslin devamı olan

Değerli Gençler , Değerli Dostlar, Yurtseverler, İlericiler, Devrimciler ,Demokratlar;

 

 

Bugün 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı…

En köklü ulusal bayramlarımızdan biri… ortak geçmişimizin ve ideallerimizin simgesi…ulusal bütünleşmeyi, ortak inanç ve değerlerimizi geliştirdiğimiz  gün bugün.

19 Mayıs 1919, Ulusal bağımsızlık ruhunu  taşıyan  yurtseverlerin emperyalizme karşı verdikleri mücadelenin milat tarihidir. 19 Mayıs Uyanıştır, Diriliştir,Kurtuluştur Kuruluştur. Emperyalizmle birlikte hareket eden, onların bölgedeki taşeronu olmaya soyunanlar, bu yüzden 19 Mayıs'ı unutturup, beyinlerimizden emperyalizm ve yurtseverlik kavramlarını silmek istemektedirler.

 

Ulu Önder ATATÜRK ; NUTUK adlı büyük eserine “1919 yılı Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir: diyerek

 başlar  ve o gün memleketin içinde bulunduğu durumu , içteki ve dıştaki düşmanları bir bir tarif eder:

 

Değerli Dostlar ;

 

Tarih tekerrürden ibarettir…

 

Ülkemizi bugün de işgal etmek isteyen dış güçler, o günlerde olduğu gibi bugün de  19 Mayıs’tan rahatsız olurlar, bunu anlayabiliriz… ama  AKP  neden rahatsız olur  ?

Niçin rahatsız olur?

 

Cumhuriyet Bayramı'ndan sonra 19 Mayıs Bayramı'na yapılan müdahale, AKP iktidarının bizleri bütünleştiren değil; ayrıştıran, ortak geçmiş ve ideallerden uzaklaştıran, ulus bilinci, vatan sevgisi ve şükran duygusundan yoksun bırakmak isteyen bir iktidar olduğunu bir kez daha göstermiştir.

 

Bugün, 19 Mayıs’a ve Cumhuriyet’in mimarlarına  saldırıların yapıldığı, eşkıya tarafından  ülkemizi bölme çabalarına tanıklık ettiğimiz bir dönemden geçiyoruz.

 

“Ulus Devlet - Üniter Devlet - Laik Cumhuriyet” Atatürk Türkiye’sinin kuruluşunun temel yapı taşlarıdır…

 

Demokrasimiz, bu üçlü temelden aldığı güçle beslenmekte ve gelişmektedir…

 

Toplumsal barışımız, bu üçlü temel dokunun sağladığı güven, huzur ve dayanışma ortamında yeşermekte ve derinleşmektedir…

 

Dünyada eşi benzeri olmayan, insana, onun kültürüne, kimliğine, kökenine ve dini inancına koşulsuz saygıyı esas alan çağdaş Türkiye Modeli, bu çok özgün dengeden güç alarak egemenliğini sürdürmektedir

 

19 Mayıs kısaca ulusal bağımsızlık ve ulusal onur demektir. Atatürkçülük, özetle antiemperyalist bir kurtuluş savaşını başlatan ve sürdüren bir eylem ve öğretidir. Atatürkçülük; aklın ve bilimin öncülüğünü, Demokratik, laik sosyal hukuk devletini, Gerçek demokrasiyi,Çağdaş uygarlığı,Halkın tüm tutsaklıklardan kurtularak, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bireyler haline gelmesini,Çağdaş ulusçuluğu savunmaktır.

Kurtuluş Savaşı, kökeninde "antiemperyalist" ve "antikapitalist" düşüncelerin harcını taşır: 

Emperyalizme karşı başkaldıran, ulusal direnişi yöneten, stratejik bir devrimi gerçekleştiren, sonrasında çağdaş bir model oluşturan  Mustafa  Kemal Atatürk’ün kurduğu şanlı Cumhuriyetimizin ve Ülkemizin dört bir yandan kuşatılmaya çalışıldığı, Cumhuriyetimizin ilkelerine ve temel değerlerine büyük saldırıların olduğu günümüz  Türkiye sinde, önemli bir tarihsel süreçten geçtiğimizin farkındayız.

 

 

Demokratik bir topluma yakışmayan ise, tüm bağımsız kurumların bağımsızlığının yok edilmesi, TBMM iradesinin KHK’lar ile bypass edilmesi, yüce Meclis çatısı altında milletvekillerinin darp edilmesi, muhalefet partilerinin hakarete uğramasıdır.

 

  • Demokratik bir toplumda; sivil toplum, medya, yargı, sivil siyaset üzerinde anti demokratik baskı olmaz,

 

  • Demokratik bir toplumda; toplantı ve gösteri hakkını kullanan herkes biber gazına maruz kalmaz, orantısız şiddete uğramaz,

 

  • Demokratik bir toplumda; özel hayatın gizliliğine saygı gösterilir,

 

  • Demokratik bir toplumda; şiirlere terör eylemi, sanatçılara terörist gözüyle bakılmaz. Akademik araştırma terör faaliyeti çerçevesinde ele alınmaz.

 

  • Demokratik bir toplumda; hükümetler toplumun bütün kesimlerini tehdit etmez, yargının bir tarafında bulunmaz, hiçbir davanın savcısı olmaz, hiçbir savcıya da dava açın diye talimat anlamına gelecek ifadelerde bulunmaz.

 

Bu manzara karanlık bir manzaradır. Bu manzarayı derinleştiren ise sessizlik ve suskunluktur

 

Verecek ışığı olmayanlar ,  karanlığı severmiş…

 

19 Mayıs Bayramı’nı yok sayma girişimine acı bir şekilde tanık oluyoruz…

 

Bunlar Türkiye’nin ulusal değerlerini ortadan kaldırmak istiyorlar.

Eskiden fiili işgal vardı, bugün de toplum zihinsel olarak işgal edilmek isteniyor.

Bu yapılan 19 Mayıs ruhunu ortadan kaldırmaktır? 

 

Yakın tarihimizin ve Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlangıçı yeni nesillere unutturmaya çalışılmaktadır…

19 Mayıs kutlamalarını engelleyebilirler, ancak 19 Mayıs ışığını asla yok edemezler. Hangi karanlığı isterlerse istesinler, umudun ışığı asla sönmez…

 

Ünlü şair Nazım Hikmet’in dediği gibi :

 

Umuda bin kurşun sıksa da ölüm

Unutma, umuda kurşun işlemez gülüm…

 

Türkiye, 10 Kasım’ı anacak, 29 Ekim’le gelen Cumhuriyeti hep kutsal kabul edecek, 19 Mayıs ruhuyla her zaman adil, eşit ve mutlu bir ülke olma yolunda ilerleyecektir…

19 Mayıs törenlerinin, öğrencilerin üşümeleri gerekçe gösterilerek iptal edilmesindeki asıl amaç, Cumhuriyet ile hesaplaşmak olup 19 Mayıs ruhunu ortadan kaldırmaktır?

 

19 Mayıs Bayramı'nın en özel yanı, gençlerimizin gösterileridir. Bunu kaldırmak bayramın anlam ve önemini, içeriğini ortadan kaldırmak demektir

 

Cumhuriyet kurulurken savaşan çocuklar üşümüyor muydu? Ayağında çarığı,yiyeceği olmayanların yürüttüğü bir Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcını, anlamsız bir duruma dönüştürmeye   çalışmak acaba  hangi zihniyetin ürünüdür

 

Değerli Dostlar ,


Çeşitli bahanelerle millî bayram ve kutlamaların kaldırılması niyetlerini şiddetle kınıyoruz…


19 Mayıs’a ilişmeye cüret eden gafiller bilmelidir ki,19 Mayıs millî uyanışın, düşmana direnişin simgesidir...

Türk milletinin bağımsızlığını ve hürriyetini hangi şartlarda ve neler pahasına ve sonsuza kadar elde ettiğini asla unutmayız…Unutturmayız…

Genç kuşaklar atalarının emanetine sahip çıkarak onları gözleri gibi korusunlar, ULUSAL bilinçlerini her daim canlı tutulsun diye 19 Mayıs anma günü olarak kabul edilmiştir.

Bu günün kutlanmasına ve bu bayrama duyulan alerjinin arkasında adı konmamış bir Mustafa Kemal ATATÜRK düşmanlığı yatmaktadır.

Onun yetiştirdiği insanlar olarak, Cumhuriyet kuşakları olarak , Onun eserini yaşatmak boynumuzun borcudur. Hepimizin görevi Türkiye’ye sahip çıkmaktır. Çağdaş Türkiye’ye, modern Türkiye’ye, geleceğin Türkiye’sine, Ortaçağ karanlığını yırtıp aşan, çağa yönelen Türkiye’ye sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur

 

"Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." diyerek  Samsun’da istiklal ateşini yakan Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandırmasının ardından koruyuculuk görevi  başlamıştır… ve bu görev, sonsuza dek Türk gençliğince yılmadan sürdürülecektir.

 

Ulu Önder ATATÜRK, gençliği  gelecek anlamında ele almış, rejimin sahibi ve bekçisi olması gerektiğini ısrarla birçok konuşmalarında dile getirmiştir.

 

Gençlik,Büyük Önder’in kendilerine verdiği önemi iyi değerlendirerek hem Atasını iyi anlayan,hem de Atatürk’ün gösterdiği hedeflere doğru durmadan,yorulmadan ve yılmadan yürüyen dinamik bir güçtür.

 

Türk gençliğinin burada ortaya çıkan asıl görevi Atatürk’ün eserlerinin yarınlara ve geleceğe doğru devamlılığını sağlamaktır

Bu gücü,hiçbir baskı odağı yenemeyecek,hiçbir engel yolundan döndüremeyecektir…Çünkü mücadelemiz bitmedi,bitmeyecek sevgili gençler…!! Yolumuz açık olsun…

 

 

İşte bu duygu ve düşüncelerle; Büyük Önder’imizi saygı ve minnet duygularımızla bir kez daha anarken, günümüz Türkiye’sinin zor şartlarında ;

 

“Özgürlüğün , bağımsızlığın , egemenliğin ,cumhuriyet ve devrimlerin  yılmaz bekçileri olan siz değerli kardeşlerimin ;  her zaman , her yerde ,  her durumda , Atatürk İlke ve Devrimleri’ne sahip  çıkacağınızı bilmenin  gurur ve mutluluğu ile ,

 

Değerli Uğur Mumcu’nun sözleri ile bitirmek istiyorum

 

Unutmayalım ki Cesur bir kez… korkak bin kez ölür. Önemli olan insanın böyle bir Toplumda mezartaşı gibi olmamasıdır

 

Bizim sözümüz ise;

Sevgili Atam  İlke ve Devrimlerinin bekçisiyiz. Siz kurdunuz biz yaşatacağız

 

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nızı kutluyor ,

hepinizi sevgi ve saygılarımla kucaklıyorum…

Gürhan AKDOĞAN

CHP İl Başkanı

.