BİLDİRİLER
BESOB Basın Bildirisi

CHP Bursa İl Başkanlığı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Gürhan Akdoğan, 12 Eylül referandumu, 12 Eylül askeri darbesi ve BESOB Sanayi Sitesi inşaatı hakkında açıklamalarda bulundu.

 

Akdoğan, BESOB'un birinci sınıf tarım arazisi ve su havzası üzerine yargının iptal kararlarına rağmen yapılmaya çalışıldığını belirterek bu yolla bazı çevrelere rant sağlandığını ileri sürdü. Esnafın karşısında olmadıklarını, 4 bin esnafın hakkını savunduklarını belirten Gürhan Akdoğan, Arif Tak'ın yapılan bir toplantıda CHP'ye BESOB konusunda 'sessiz kalın' dediğini dile getirerek, "Sessiz kalmayacağız" dedi.

 

Kestel'de orman ve tarım arazisine kurulan sanayi sitesinin, hukukun üstünlüğünün değil, üstünlerin hukukunu hakim kılma anlayışının eseri olduğunu ifade eden Akdoğan, 2008 yılından bu yana bu konudaki tavırlarının aynı olduğunu söyledi.

 

Meslek odaları temsilcileri ile birlikte 2008 yılında bir toplantı düzenlediklerini hatırlatan Akdoğan, "Bu görüşmede Arif Tak, 'Lütfen, sessiz kalın' diye yalvardı. Rant ilişkileri içerisinde olacaksınız diye mi sessiz kalacağız? Sessiz kalmayınca Tak bizi cehenneme gönderdi. Hazreti Tak böyle buyurmuş. Ancak beni bir yere göndermeye onun yüreği yetmez. 30 yıldır Arif Tak'ın esnafın sıkıntıları için Ankara'ya yürüdüğünü hiç görmedim. Tak, her zaman, 'İktidar bizim işimizi çözecektir' diyerek iktidara yanaşmıştır. Bu tavırlar içinde olan Tak'ın yüreği bizi tehdit etmeye yetmez. Ben neden sessiz kalacağım. Senin rant ilişkilerin için mi sessiz kalacağım. Biz CHP olarak bu kentte görevimizi yapacağız" şeklinde konuştu.

 

"KURULU GÖREVDEN ALDILAR"

 

BESOB'un yapılacağı yer konusunda Toprak Koruma Kurulu'nun olumsuz rapor verdiğini bugünkü Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın TOKİ Başkanı olduğu dönemde bu kararlara katıldığını belirten Akdoğan, oysa şimdi tam tersi bir durumun sözkonusu olduğunu kaydeti. Akdoğan bu konuda olumsuz rapor veren Toprak Koruma Kurulu Başkanı ve yönetim kurulunun da görevden alındığını anımsattı.

 

BESOB'un kent merkezine 26, Kestel'e de 6 kilometre uzaklıkta olduğunu belirten CHP İl

Başkanı, "Uludağ'ın İkinci gelişim Bölgesi olan Alaçam'ın dibinde böyle bir tesisin ne işi var?

Yargı kararını vermiş esastan bozmuş" dedi.

 

"MEHMET TUNÇAK NE İSTİYOR?"

 

İşin içinde rantların döndüğünü, AKP eski Milletvekili Mehmet Tunçak'ın, "Ne kadar karşı çıkarlarsa çıksınlar, bu iş olacak" dediğini anımsatan Akdoğan, "Mehmet Tunçak'ın BESOB'ta ne işi var, ne istiyor" diye sordu.

 

Hükümetin çıkardığı bazı kararnameler ile meslek odalarının birçok yetkisini elinden aldığını belirten Akdoğan, iki ay sonra yürürlüğe girecek bu kararnamelerle kimsenin artık birşey yapamayacak hale gelececeğini herşeyin Ankara'dan iktidar tarafından yürütüleceğini söyledi.

 

Arif Tak'tan proje ile ilgili sordukları sorulara yanıt vermesini isteyen CHP İl Başkanı Akdoğan, şöyle devam etti:

 

"Sen beni cehenneme göndermek yerine sorduğumuz sorulara cevap ver. Neden buradaki 7 bin olan üye esnaf sayısı bir gecede 4 bine indi, 3 bin esnaftan alınan paralar iade edildi mi?

 

Sen bizi bir yere gönderemezsin ama o esnaf 30 yılın ardından seni bir yere gönderir. Arif Tak, bu iş bitince 12 tane deve keseceğini söylemiştir. Neden çünkü 12 meslek ve sivil toplum örgütü haklı olarak buna karşı çıkıyor.

 

Bu arada ilk defa bir yerel yönetici TOKİ'nin yürüttüğü inşaatı durdurmuştur. Bu önemlidir. Bu kentlerin hala sahibi var, bu ülkenin Cumhuriyet'in savcıları hakimleri var. Bu ülkede hala halk için hak için mücadele edenler var. Biz bu kentte Arif Tak'a rağmen 100 bin esnafı savunuyoruz.

 

Bu arazi değerlendi aracılar el değiştirdi. Gaziantep'ten bile üyelikler var. BESOB'un ne yaptığı açık değil. Toplanan paraların akıbeti nedir?"

 

12 EYLÜL REFERANDUMU VE HÜKÜMETE TEPKİ

 

Basın toplantısında 12 Eylül askeri darbesi ve geçen yıl 12 Eylüle denk gelen anayasa referandumunu da değinen CHP İl Başkanı, dün Fevzi Çakmak Caddesi'nde 12 Eylül askeri darbesini protesto eden parti ve sivil toplum örgütü üyelerine yapılan saldırıyı kınadı. Akdoğan bunun bir provokasyon olduğunu söyledi.

 

12 Eylül referandumu öncesinde neye 'haıyrı' dedilerse çıktığını dile getiren Akdoğan, buna ilişkin olarak hemen arkasında hazırlanan panodaki haberlerden örnekler verdi. BESOB Başkanı Arif Tak'ın da referandum süresince bir parti söcüsü gibi 'evet' kampanyası yürüttüğünü söyledi. Hükümet'in 12 Eylül referandumunda darbecilerden hesap soracağını söylediğini ifade eden Akdoğan, "Darbecilerden hesap soracakmış. Sen önce kendin hukuka uy" dedi.

 

CHP İl Başkanı Gürhan Akdoğan'ın düzenlediği basın toplantısına CHP Milletvekilleri Sena Kaleli ve İlhan Demiröz ile CHP Parti M eclisi Üyesi Hüseyin Sezgin de katıldı.

 

Akdoğan sert esti

 

ENHAR GÜNEŞ

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Gürhan Akdoğan, 12 Eylül darbesinden, 12 Eylül referandumuna, Kestel‟deki BESOB Sanayi Sitesi‟nden GDO‟lu ürünlere kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu. CHP İl Başkanlığı‟nda düzenlediği toplantıda konuşan Akdoğan‟ın öncelikli gündemi 12 Eylül 1980 yılındaki askeri darbeydi. Üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen, o döneme ilişkin acıları bulunan kesimlerin tepkilerini ve demokratik taleplerini dile getirmelerine destek verdiklerini belirten Akdoğan, önceki gün Bursa‟da bu yöndeki etkinlik sonrasında yaşananlara da tepki gösterdi.

 

Yaşanan olayı kınadığını belirten Akdoğan, “Ama kınamanın da ötesinde bunun bir provokasyon olduğunu altını çizerek ifade ediyorum. Hiç kimse bunu bir başka yere havale etmeye kalkmasın. O dönem ılımlı İslam modelinin temelinin atıldığı bir dönemdir. O dönemin koşullarını bugün sonuç olarak yaşıyoruz” dedi.

 

12 Eylül‟ü darbenin yanı sıra referandum tarihi olarak da hatırlamak istemedikleri bir tarih olduğunu belirten Akdoğan, “12 Eylül referandumunda biz ne söylediysek hepsinin çıktığını, ama onlar ne söylediyse hepsinin tersinin olduğunu görüyoruz” dedi. Referandum sonrasındaki süreçte kadına şiddetle ilgili haberlerin yer aldığı bazı gazete kupürlerini hazırladıkları bir panoyu basın mensuplarıyla paylaşan Akdoğan, “12 Eylül referandumundan sonra olmayacağını söyledikleri, anayasa değişikliğine neden evet denmesi gerektiğini söyleyenlere bu pano ithaf olunur. Bu panoda yer alan haberler 3-5 tane gazeteden alınan kupürdür. 12 Eylül 2010‟da demokratik anayasa diye yola çıkanlar, toplum sözleşmesi olan toplumsal bir mutabakatla yapılması gereken bir anayasayı toplumun önüne koymak yerine kendi anayasalarını çıkartmışlardır. Söylediklerinin hiçbirinin yerine gelmediği, bir yıllık dönem içinde mevcuttur. Ne sendikal haklarda gelişme olmuştur, ne memur haklarında bir gelişme olmuştur, ne kadın ve çocuk istismarı güvence altına alınmıştır, ne de kişi hakları ve özgürlükleri güvence altına alınmıştır. Referanduma ilişkin BESOB Başkanı Arif Tak‟ı da eleştiren Akdoğan, “O dönemde Hazreti Tak, „100 bini geçen esnafımızla Türkiye‟ye daha demokratik hale getirecek olan bu değişiklik paketine evet diyecektir‟ demişti” diye konuştu.

 

YENER ACAR‟I TEBRİK EDİYORUZ

 

Uzun süre Bursa gündemini meşgul ettikten sonra bir kez daha Gürhan Akdoğan başkanlığındaki CHP yönetimi tarafından gündeme getirilen Kestel‟deki BESOB Sanayi Sitesi‟nin inşaat faaliyetlerinin durdurdu. Bu gelişmenin ardından Kestel Belediye Başkanı Yener Acar‟ı kutladıklarını belirten Akdoğan, şunları söyledi:

 

“Buradaki hukuksuzluk tüm yönüyle ortadadır. Sayın Tak diyor ki, „biz gerekli girişimleri yaptık. Bakanımızla görüştük. Bakanımız önce şifahen onayladı. Ardından da gerekli belgeyi imzalayarak bize gönderdi. Bu mudur hukuk devleti. Onun ne yüreği, ne bir başka gücü bizi tehdit etmeye yetmez. Bizi cehenneme gönderemezsin ama o esnaf seni evine gönderir.

 

Biz kaçak bir yapıdır dedik. Ruhsatsız bir yapıdır dedik. İki gün sonra Kestel Belediye Başkanı Yener Acar yasalara saygılı davranmıştır, kendisini kutluyoruz. Türkiye‟de ilk defa TOKİ‟nin yaptığı inşaat bir yerel yönetici tarafından bizim de bu işi ortaya koymamızın ardından mühürlendi ve faaliyeti durduruldu. O dönem TOKİ‟nin başkanı olan kişi Şehircilik ve Çevre Bakanıdır. O ruhsatsız yapının temelini de şuanda Türkiye‟nin ikinci ismi olan bakan tarafından atılmıştır. Bu durum herkese örnek olmalıdır.”

 

GDO‟DA KOTA KALKMIŞTIR

 

Gürhan Akdoğan, bugünden itibaren geçerli olan bir uygulamaya da dikkat çekerek, “Uluslararası hiçbir ülkede olmayan bir konu ile karşı karşıyayız. Maalesef 14 Eylül itibariyle GDO‟lu ürünlerle yaşadığımız bu ülkede kota anlayışı yarından (bugün) itibaren kalkmıştır. Yani artık GDO‟lu ürünlerle besleneceğimiz bir döneme giriyoruz. Bundan kurtulmanın tek yolu AKP iktidarından kurtulmaktır” dedi.

Arif Tak Bunları da Duysun!

Ülke genelindeki 140 bin bakkal, yıllardır yasalaşmayı bekleyen ‘Hiper-Süper Marketler, Çok Amaçlı Alışveriş Merkezleri, Büyük Mağazalar Yasa Tasarısı Taslağı’nın yeni yasama yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nden çıkmasını bekliyor.

Ülke genelindeki 140 bin bakkal, yıllardır yasalaşmayı bekleyen ‘Hiper-Süper Marketler, Çok Amaçlı Alışveriş Merkezleri, Büyük Mağazalar Yasa Tasarısı Taslağı’nın yeni yasama yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nden çıkmasını bekliyor. Tasarının yasalaşması için Bursa’daki 3 bin 500 bakkal arasında imza kampanyası başlattıklarını belirten Bursa Bakkallar Esnaf Odası Başkanı Muhammed Nuri Örs, ülke genelindeki 146 bakkallar odasına bir mektup göndererek kampanyaya destek istedi.
        Türkiye genelindeki odaların da desteğiyle bakkallardan toplanılacak imzaların Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile TBMM’ye gönderileceğini anlatan Örs, “Sektörümüzde, acımasız, eşitliksiz, haksız ve dengesiz bir rekabet ortamı yaşanıyor. Böyle bir ortamda bütün umutlarımızla çıkmasını arzuladığımız ‘Hiper-Süper Marketler, Çok Amaçlı Alışveriş Merkezleri, Büyük Mağazalar Yasa Tasarısı Taslağı’ yıllardır bir türlü çıkartılmıyor. O zaman çareyi kendimiz üretmeliyiz. El birliği, güç birliği, iş birliği yaparak çözüm mekanizmalarının hayata geçirilmesinde itici güç oluşturmamız gerekiyor.” dedi. Oda temsilcilerine gönderdiği mektupta, zincir marketlerin sıkıntıya soktuğu bakkalların çareyi kendi iç dinamiklerinde araması gerektiğine 

işaret eden Örs, ülke genelindeki 140 bin bakkalın destek vermesiyle ortak aklı kullanarak, ortak çözüm mekanizmalarını harekete geçireceklerini kaydetti.
        Bursa Bakkallar Esnaf Odası Başkanı Muhammed Nuri Örs, 1997 yılında gündeme getirilen ancak bugüne kadar bir sonuç alınamayan tasarının yıllardır tozlu raflarda bekletildiğini öne sürdü. Örs şöyle devam etti: “Özetle ve önemle vurgulamak gerekir ki; oyunu kuralına göre oynamak zorundayız. Çağın gereklerine ve sektördeki değişim ve gelişmeye esnaf olarak ayak uydurmak zorundayız. Başlattığımız bu girişim; var olmak için, ayakta kalabilmek için ve rekabet gücümüzü artırmak için harekete geçmeliyiz. Ya sistem içerisinde yerimizi alacağız ve bununla birlikte rekabet gücümüzü artırarak ayakta kalacağız, böylece varlığımızı kalıcı-sürdürülebilir bir sistematiğe oturtacağız ya da sistem dışına itilerek, marketler zinciri, büyük mağazalar ve çok amaçlı alışveriş merkezlerinin yarattığı, haksız, dengesiz ve acımasız rekabet ortamı içerisinde hızla yok olup gideceğiz.”