BİLDİRİLER
ÖĞRETİM YILI BAŞLIYOR

19.09.2011

 

BASIN BİLDİRİSİ

 

Bugün 19 Eylül 2011… Okullarımız çocuklarımızla dolup taşacak… Yaklaşık Bursa’da 21 bin, Türkiye’de 650 bine yaklaşan eğitim personeli ve öğretmenlerle ülkemizin yarınları ve geleceği olan öğrencilerimiz, yeni bir heyecanla yeni bir döneme  başlayacak…Ancak; görünen manzara o ki, AKP, her geçen gün çağdaşlıktan uzaklaşarak, laik eğitim yerine dini eğitimin ön planda olduğu bir sistemi ve devlet yapısını ürettiği yeni çatışma zeminlerine taşıyarak 2023 hedefi olarak belirlemiştir.

 

Bugün başlayacak olan 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı dolayısıyle;

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl örgütü olarak, Türkiye genelinde ve yerelde

eğitim - öğretim sorunlarına ilişkin aşağıdaki tespitleri ve  çözüm önerilerini siz değerli basın üyeleri aracılığı ile kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

    

Her ülke izlediği siyasetle sahip olduğu insan kaynağını en iyi şekilde yetiştirmek ve eğitmekle sorumludur. Ülke bütünlüğünü korumayı ve ülkesini  yarınlara taşımayı amaç edinir. Bu görev ve vizyonla donanmış bir sistem, kuşkusuz eğitimde yeni hedefler ve atılımlarla daha iyiye ulaşmayı  ilke edinir.

 

1923’te küllerinden yeniden doğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti; yeni bir vizyonla ulusal kahramanı M.Kemal ATATÜRK’ün’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolunda önemli adımlar atmış, bu adımların en önemlilerini Milli Eğitim alanında gerçekleşmiştir. Ancak o adımlar günümüze kadar tırpanlanarak erozyona uğratılmıştır. Çağdaş, laik ve idealist cumhuriyet vizyonu ile donanmış eğitim kurumları, bu güne kadar  elde ettikleri siyasal, sosyal ve hukuk alanındaki cumhuriyetin kazanımlarını gerici bir eğitim anlayışı ve yapılanması tarafından, dokuz yıldır adeta lime lime edilerek yok edilme aşamasına getirilmiştir.

 

Örneğin;

 

Eğitim alanındaki özelleştirmeler, okullar arasındaki fırsat eşitsizliğini derinleştirmiştir.

 

İstihdam bekleyen öğretmenler sokaklarda iken ülkenin her yanındaki öğretmen açıkları 2011 eğitim öğretim dönemine de damgasını vurmuştur.

 

Bursa’da 900’e yakın okulun birçoğuna, geçici ve ders ücreti karşılığı çalıştırılan öğretmenlerle çözümler aranmaktadır. Yeni öğretim dönemi öğretmensiz ve kadroları başka yerlerde olan öğretmenlerle başlayacaktır.

 

2011 eğitim-öğretim dönemine MEB Bakanı Sn.Ömer DİNÇER’in göreve gelmesiyle yayınlamış olduğu genelgede hiç bir şekilde kayıt parası alınmayacağını bu hususta kendi ifadeleriyle‘’ Vatandaşı üzeni ben de üzerim…!’’ şeklindeki kamuoyuna yansıyan demeçleri ilk bakışta vatandaş yönünden sempati ile karşılansa  da şunu sormak gerekir:

 

1- Anayasanın 42. maddesinde de yer aldığı gibi temel eğitimin zorunlu ve parasız olması vatandaşın anayasal hakkıdır,ancak, okulların onca sorunları ve ihtiyaçlarını (hizmetli,memur,kırtasiye, donanım iletişim teknolojisi, güvenlik v.b) nasıl kaşılamayı düşünmektesiniz? Buna çözüm önerileriniz acil desteğiniz ve planlarınız varmı dır?

Okulların ihtiyaçlarını bu güne kadar velilerin  sırtına yükleyerek okulları adeta bir  ticarethane müdürleri de tüccar durumuna sokan anlayışınız,kadro eksikliği nedeniyle okul müdürü, hizmetli ve memur olmadan ve yeterli temizlik malzemesine sahip olmadan okul öğrencilerine sağlıklı koşullarda  eğitim imkânını nasıl sunacaktır ?

 

2- Geçen yıl başlattığınız müdürler rotasyonunu (zorunlu isteğe bağlı yer değiştirmelerle) bu yıl da farklı kademelerdeki yöneticilerle sürdürmeyi düşünmektesiniz. Bu yer değişikliklerinin okula, öğrenciye ve değişikliğe uğrayan kişiye zararlarını hesap etmekte misiniz?.

 

3-  Ders kitapları öğrencileri sınavlara hazırlayacak nitelikte değil. Bunun nedeni, öğrencilerin bir dersane takviyesine ihtiyaç duymalarını sağlamak mı? Çocuğunu dersaneye gönderecek maddi imkanı olmayan veli ne yapmalı?

 

4- Bu günlerde Kanun Hükmünde Kararname ile yayınladığınız MEB teşkilatı yasasında atama sisteminde liyakatı kaldırarak adeta bakanın iki dudağı arasında sözleşmeli memur durumuna getirdiğiniz üst yöneticilerinizle, motivasyonu ne kadar sağlayabilirsiniz?

 

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren KHK ile, “Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” yürürlükten kaldırılarak, bakanlık merkez teşiklatlanması yeniden yapılandırılması, yapılan değişiklik ile bakanlığın görevleri arasından “Atatürk Milliyetçiliği’ne, laik sosyal hukuk devletine bağlı vatandaş yetiştirme” ve Bakan’ın görevleri arasında yer alan “…milli güvenlik siyasetine…” bağlı olma şartının kaldırılması hangi amaca hizmet etme adınadır?

 

4- Eğitimde, birçok kavramları unutturarak, bu ülkenin ulusal hafızasını yok ederek nasıl bir gelecek hayal etmektesiniz?

 

5- Öğrenci yurtları ve kız-erkek pansiyonlu okul sayıları yetersizdir. Harcadığınız onca kaynakların bir bölümünü öğrenci yurtlarına ayrılması gerekirken bunu yapmayarak yoksul öğrencileri tarikat yurtlarına ve ışık evlerine mahkum etmek hesaplarınızdan biri midir?

 

 

ÖNERİLER:

 

- 2004 yıllarında uygulanmaya başlanan sınıf içi uygulmaları ve öğrenciyi aktif kılacak yeni ilköğretim programları bu güne kadar sınıf içinde etkili bir şekilde yeterince uygulanamamaktadır..

 

İlköğretimdeki doğru ve yararlı gördüğümüz yeni müfretadın öğretmenlerin yeterliliklerini hizmetiçi eğitimlerle artırarak uygulayıcı konumunda bulunan öğretmene yeterliliklerini artıracak hizmetiçi eğitimler düzenlenmelidir.

 

- Ülkemizi bir sınav cenneti haline getiren uygulmalar(sbs-oks, lys,kpss,kpds…) derhal sona erdirilmelidir.

sbs’de (seviye belirleme sınavı) yaşadığımız gibi, ortaöğretime geçiş sınavlarında, sınav sayılarını önce artırarak sonra yanlıştan dönülerek azaltma yoluna gidilmesi öğencilerin bir deneme tahtası haline getirilmesinden başka ne ifade etmektedir?

 

Bu yanlıştan derhal dönülerek okullarda Yöneltme Yönergesi doğrultusunda, öğrencilerinin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda bir üst öğrenime devam etmeleri sağlanmalıdır.

 

- Okullarda başarı ölçütleri yalnızca sınavlarla kıyaslanmamalı, okulların sosyal etkinlikleri öğrencilerin topluma dönük çevresel faaliyetleri ve öğretimde uyguladığı yenilikler(innovasyon) olmalıdır. Bu tür etkinlikler okullarda teşvik edilmelidir.

 

- Okul tür ve sayıları günümüzün  gereksinimlerine göre yeniden belirlenerek, bilimsel bir eğitim doğrultusunda geleceğe ışık tutarak yeni ihtiyaçlara göre işlevsel alanlarda yeni okul türleri belirlenmeli, istihdama yönelik mesleki eğitime ağırlık verilmelidir. Ayrıca açılacak bu  okulların yerleri siyasi hesaplarla değil coğrafi, kültürel koşullarla 50 yılı ihtiva eden nufüs hesaplamaları (demografik projeksiyon)a göre inşa edilmelidir.

 

- Okullar inşa etmek, sadece binalar yapmak değildir. Öğrencilerin günün şartlarındaki  gereksinimlerine uygun olmalı  ergonomik ve doğaya uygun  inşa edilmelidir.

 

- Seçim öncesi 65 bin öğretmen ataması için söz verirken atanan öğretmen sayısı sadece 11 bindir buna karşın on binlerce istihdam bekleyen öğretmen dururken Türkiye’de ve Bursa’da öğretmensiz sınıflar, boş geçecek dersler, geleceğimiz adına eğitim açısından kaygı vericidir.

 

- Öğretmenlerin istihdamları artırılmalı, işsiz öğretmen kalmamalıdır.

 

- Öğretmen yetiştirme sistemi yeniden ele alınmalı, Köy Enstitileri ile başlayan cumhuriyetçi öğretmen anlayışı, günümüz koşullarında yeniden uygulamaya geçmelidir.

 

- Okulun ekonomik kaynaklarını yalnızca velilerin sırtına yüklemek, sonrada kayıtlardan para alınmasın veya ‘’-vatandaşı üzeni ben de üzerim’’ beyanatları sözden öteye gitmemektedir. Yalnızca eğitim yöneticilerini baskı altına alma vatandaşa şirin görünmeden başka bir şey değildir. Okullarda para toplanılmaması doğru bir tutum olsa da sayın bakanın buna yönelik çözüm önerilerinide beraberinde söylemelidir.

 

- Temel eğitimin parasız ve zorunda ve anayasal bir hak olduğu unutulmamalı, bütün okullara öğrenci ihtiyaçlarını göznüne alarak öğrenci sayısına göre okullara genel bütçeden pay ayrılmalıdır. Sadece ücretsiz kitap dağıtarak kalıcı olmayan çözümlerle eğitim desteklenmemelidir.

 

- Yönetici atama liyakat esasına göre yapılmalı sürekli yap-boz tahtası haline getirilen siyasi hesaplarla yandaş atamaları haline getrilmeye çalışılan geçici görevlendirmeler derhal sona erdirilmelidir.

 

- Yöneticilikte yeterlilik esasları üniversite işbirliği ile bilimsel laik, cumhuriyetçi ve çağdaş ölçütlerle yeniden düzenlenmelidir. Üniversitelerde eğitim yöneticiliği bölümleri işlevsel hale getirilmeli, eğitim yöneticilikleri ve okul yöneticilikleri ayrıştırılarak uzmanlık alanı haline getirilmelidir.

 

- Eğitim yöneticilerinde, zorunlu isteğe bağlı diye tabir edilen okul ve kurum müdürlerinin yer değiştirmeleri(rotasyonu)farklı mağduriyetlere sebeb olmuş bazı atamalar adeta bir cezalandırmaya dönüşmüştür. Bu hususta bazı yandaş kurum yöneticileri yeni okul üst kademe görevlendirmelerle rotasyonun mağduriyetinden kurtarılmışlardır.

Yer değişikliğini cezlandırararak değil şeffaf ve adil olarak zorunlu isteğe bağlı değil, gerçekten isteğe bağlı olarak uygulanmalı ve  aile dağılmalarına neden olmayacak şekilde gerçekleştirilmelidir.

 

- Farklı bakanlarla eğitim politikalarının belirlenmesine izin verilerek eğitimin yap-boz tahtası haline getirilmemeli, eğitim sistemi, içinden çıkılamaz bir duruma düşürülmemelidir.

 

 

Birçok sorun ve sıkıntılarla başlayan 2011-2012 eğitim öğretim döneminin tüm Türkiye’de ve Bursa’da bütün öğrencilerimize ve ailelerine sağlık ve başarı getirmesini diler siz değerli kamuoyuna saygılar sunarız…

 

 

 

 

CHP Bursa İl Başkanlığı