BLOG

Gürhan AKDOĞAN

gurhanakdogan@gmail.com

Devrim şehidi öğretmen Kubilay'ı unutmadık

23 Aralık 1930'da bundan 90 yıl önce İzmir Menemen'de Laik Cumhuriyete ve devrimlerine karşı giriştikleri kanlı ayaklanmada, laik Cumhuriyeti kafirlik olarak gören karanlık güçler ve meczuplar, Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki'yi, acımasızca ve alçakça katletmişlerdi. 24 Yaşında Yurtsever bir öğretmen olan Devrimlerin yılmaz bekçisi şehit öğretmen Kubilay'ı ve Menemen şehitlerimizi şükran ve minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.

Menemen Olayı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, laik ve demokratik yapısını hedef alan gerici bir ayaklanma girişimidir. Menemen'de Şeriat isteyenlerce Asteğmen Kubilay'ın öldürülmesi, Genç Cumhuriyet Rejiminin ortadan kaldırılmasına yönelik bir irtica olayıdır. Ulusal direniş ve kurtuluşla gerçekleştirilen, aydınlık devrimi ile taçlandırılan Laik Cumhuriyet düzenine düşman, tarikat şeyhleri 90 yıl önce, çağdaş bir ulus için yüz karası sayılacak bir eylemde bulunmuş, Cumhuriyeti korumakla ve onu yaşatıp yükseltecek kuşakları yetiştirmekle görevli yedek-subay öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay'ı Menemen'de şehit etmişlerdi. Aslında laik Cumhuriyete karşı bu girişimler hiç tükenmemiş ve çok yakın tarihimizde derin yaralar açan Kahramanmaraş'ta 105 insanımız vurularak linç edilerek ,35 aydınımız ta Sivas'ta din adına diri diri yakılarak katledildiler.

Bugün, Mustafa Kemal Atatürk'ün ve dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün, taziye mesajlarını tekrar hatırlamamız bu olayın içeriği ile Atatürk ilke ve devrimlerinin günümüzde de yok edilme girişimlerine karşı duruşumuz açısından önemli bir yol gösterici niteliğindedir

Mustafa Kemal Atatürk'ün Orduya Taziyenamesi

"Menemen'de ahiren vukua gelen irtica teşebbüsü esnasında Zabit Vekili Kubilay Beyin vazife ifa ederken duçar olduğu akıbetten Cumhuriyet ordusunu taziyet ederim. Kubilay Beyin şehadetinde mürtecilerin gösterdiği vahşet karşısında Menemen'deki ahaliden bazılarının alkışla tahripkâr bulunmaları, bütün Cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hâdisedir. Vatanı müdafaa için yetiştirilen; dâhilî her politika ve ihtilâfın haricinde ve fevkinde muhterem bir vaziyette bulunan Türk zabitinin mürteciler karşısındaki yüksek vazifesi vatandaşlar tarafından yalnız hürmetle karşılandığına şüphe yoktur.

Menemen'de ahaliden bazılarının hataları bütün milleti mütekellim etmiştir. İstilânın acılığını tatmış bir muhitte genç ve kahraman Zabit Vekilinin uğradığı tecavüzü milletin bizzat cumhuriyete karşı bir suikast telâkki ettiği ve mütecasirlerle, müşevvikleri, ona göre takip edeceği muhakkaktır. Hepimizin dikkatimiz bu meseledeki vazifelerimizin icaba tını hassasiyetle ve hak kile yerine getirmeğe matuftur.

Büyük ordunun kahraman genç zabiti ve Cumhuriyetin mefkûrece muallim heyetinin kıymetli uzvu Kubilay Bey, temiz kanı ile Cumhuriyet hayatiyetini tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır." Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal

Diğer taraftan Büyük Millet Meclisi'nin 1 Ocak 1931'de yaptığı toplantıda; Başbakan İsmet Paşa, olayı; "Yüzyıllardır dini politikaya alet eden tüm faaliyetlerin bir tekrarı" olarak niteliyor ve "Bu zavallılar laikliğe karşı gelerek, şeriat istemektedirler. Gerçekte ise yitirdikleri çıkarlarını istiyorlar" diyordu. Diğer taraftan Menemen olayının üstüne cesaretle giden Mirliva Mustafa Muğlalı Paşa'nın üzerine o günden bugüne kadar yapılan saldırılar ise son derece düşündürücüdür.

Kubilaylar unutulmamalı. Bazen de unutup rahatlayıveriyoruz. Bu tür vahşi olayların günümüzden ne kadar uzakta olduğunu düşünüp gevşiyoruz. Eğer unutulmasaydı... Maraş, Çorum, Sivas ve Danıştay katliamları yaşanmazdı. Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Mustafa Yücel Özbilgin gibi Vatanseverler aramızda olurdu.

Onların Anısı önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Menemen Yıldıztepe'deki anıtlarının üzerinde yazdığı gibi:

İnandılar...Dövüştüler...Öldüler...

Ve Kalbimizde yaşıyorlar