BLOG

Gürhan AKDOĞAN

gurhanakdogan@gmail.com

Korgan kaymakamı neden görevinden uzaklaştırılmıştır?

Uzun süredir milli bayramlarımız türlü engellemelerle karşı karşıya. Kutlamamak için her türlü bahane bulunmaya çalışılmakta ancak tüm bu engelleme ve Cumhuriyeti, değerlerini Mustafa Kemal Atatürk'ü unutturma gayretlerine rağmen her geçen gün büyük bir coşku ile kutladığımız bayramlarımız bu değerleri unutturmaya çalışanlara karşı şiddetli bir cevap niteliği taşımaktadır. Son olarak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızda buna benzer girişimlere maalesef rastlıyoruz. Siyasi iktidarın, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ile, Kemalist devrimlerle, laik ve demokratik cumhuriyetimizle olan çatışmalarını biliyor ve görüyoruz.

Buna en yakın örnek Ordu'nun Korgan ilçesinde 30 Ağustos 2021 tarihinde göreve başlayan 27 yaşındaki genç Kaymakam Miraç Akbulut, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreninde yaptığı konuşma sonrasında görevden alınmasıdır. Ordu Valiliği; "Korgan ilçesi Kaymakamı görevin sorumluluğu ile bağdaşmayacak şekildeki tutumu nedeniyle görevinden uzaklaştırılmıştır" açıklamasını yaptı. Görevin sorumluluğu ile bağdaşmayacak şekildeki tutumun ne olduğunu biliyormusunuz? Biz biliyoruz ki Kaymakam Miraç Akbulut'un törende yaptığı konuşma, laik ve demok- ratik Cumhuriyet karşıtlarını Mustafa Kemal Atatürk'ü ve değerlerini hâlâ hazmedemeyenleri kızdırmıştır. Korgan Kaymakamı Miraç Akbulut, ''Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Kahrolsun böyle adalet" diyen yürekli vatansever günümüzün Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Beyi'dir. Türk milletinin kalbinden Atatürk sevgisi ile laik ve demokratik Cumhuriyete bağlılık hiç kimse, hiçbir güç tarafından asla silinemez, engellenemez. Eşsiz liderimiz Atatürk'ün sözlerini suç saymak, hiç kimsenin haddi değildir;

Kaymakam Akbulut ne demiştir? Konuşmasında Atatürk'ün "Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, menzuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır!" sözüne yer vermiştir. Ne demeliydi bazı aymazlar gibi ''keşke Yunan kazansaydı" "Her 10 Kasım' da 9'u 5 geçe kenefe gidin'' ''10 Kasım'da sap gibi ayakta duruyoruz" diyerek Atatürk'e deccal, kefere diye sıfatlar takarak mı hitap etseydi. Veya ", İzmir Marşı' nı "siyasi" diyerek tören programlarından mı çıkarsaydı "o zaman görevin sorumluluğu ile bağdaşan bir durum olarak mı değerlendirilecekti.

HALKIMIZIN BİRİNCİ GÜNDEMİ PAHALILIK

Bu sütunlarda sizlere yaşadığımız ekonomik zorlukların geniş bir tespitini nedenlerini ve nasıl bir çözüm gerektiğini, faiz, kur artışı cari açık ve enflasyonun artışını yansımalarını, sanayicinin girdi maliyetlerinin yüksekliği nedeni ile uluslararası rekabette tutunamamasını, kredi faizlerini, merkez bankasının bağımsızlığından uzaklaşarak ekonomi yönetiminde bağımlı davranışlarının ve güven eksikliğinin sonuçlarını bir dizi rakamlarla anlatabilirim ancak bugün tüm bunların yani olumsuz bir ekonomi yönetiminin direkt halkımıza yansıyan sonuçlarını yoksullaşmamızı sokaktaki pahalılık feryadını sizinle dar kapsamlı olsa da paylaşmaya çalışacağım. Gün geçmiyor ki artık yanlı basın medya dahil pahalılık haberlerini her iletişim alanında rastlıyoruz. Örneğin geçenler de Metropol araştırma şirketinin bir anketi daha önce iktidar yanlısı diye bilinen bir kanalda çok çarpıcı istatistiklerle verildi. Hayat pahalılığı artmaya devam edecek mi sorusuna evet artacak diyenlerin oranı %84,5 bu seviyede kalır diyenler ise %6,5 hayır düşecek diyenler ise sadece %6 Daha ilginç olanı ise partilere göre yorumlandığında seçmenlere göre AKP'lilerin %65'i ve MHP'lilerin %65'i hayat pahalılığı artacak olduğuna inanıyor. CHP ve İYİ Partililerin oranı ise %95 görülüyor. İkinci soruya verilen yanıtlar ise çok daha vahim görülüyor. Benim için ailem için pahalılık dayanılmaz ve çok zorlanıyoruz diyenlerin oranı toplam %72 zor ama dayanılır diyenlerin oranı %22 pahalılık yok diyenler ise %5. Bakın hani bir bakan vardı ya kura neden bakıyorsunuz maaşları dolarla mı veriyoruz diyordu, bu sene başında yaklaşık 385 $ olan asgari ücret bu günlerde 308 $'a düştü. Kur arttıkça benzin doğalgaz başta her şey artıyor ama gelir dolar bazında düşüyor sayın Bakan. Hakikaten baktığınızda sadece Bursa'da 3,5 milyon insan yaşıyor 1 milyon araç var her evde araba herkeste telefon mevcut ama nasıl borçlanarak. TÜİK VE TÜRK-İŞ verilerini kullanarak tüketici hakları derneğinin (THD) düzenlediği rapora göre evine ekmek götüremeyen açlık sınırında 16 milyon olmak üzere bu ülkede Açlık ve yoksulluk sınırında toplamda 66 milyon insan yaşıyor. Neymiş efendim pahalılık yokmuş...