BLOG

Gürhan AKDOĞAN

gurhanakdogan@gmail.com

Onlara göre yeni dünya düzeni önündeki engel ''Kemalizm''

Değerli okurlarım geçen haftaki yazımda emperyalizm'e hizmet eden bazı yetkililerin sözleri ve yazıları ile Atatürk karşıtlığı üzerinden Türkiye'ye biçtikleri rolleri örnekleri ile sizlerle paylaşacağımı ifade etmiştim. Çünkü onlar çok iyi biliyorlar ki, Atatürk ile ilke ve devrimlerinin izlerini sildiklerinde Türkiye'yi teslim almak ve istedikleri gibi şekillendirmek çok kolay. O nedenle bu odaklar Kemalizm ve Mustafa Kemal Atatürk'e savaş açmışlardır. ABD'de bir stratejik araştırmalar enstitüsünde öğretim üyesi, ve ölümünden önce de ABD savunma bakanlığı danışmanı olan Samuel Huntington daha 1996'da 'Medeniyetlerin Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Yapılması' kitabında ''Türkiye kendini laik bir ülke olarak tanımlamaya devam ettiği sürece İslam dünyasının lideri olamaz diyerek, İslam'ın sözcülüğüne soyunması gerektiğini, fakat bunu yapabilmek için ise Türkiye'nin Atatürk'ün mirasını, Rusya'nın Lenin'inkini reddettiğinden daha kapsamlı bir şekilde redderek Türk milletinin belleğinden silip atmasını siyasal İslam'ı getirmesi gerektiğini' 'ifade ediyor.

Türkiye-AB Ortak Parlamento Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Avrupa Parlamentosu üyesi Andrew Duff, ve AB Karma Parlamentosu Eş Başkanı Joost Lagendijk ise hatırlayalım on beş yıl önce ''Türkiye Avrupa'nın gerçek partneri olabilmesi için klasik milliyetçi Kemalizm ile mücadele etmeli Devletin gücü azaltılmalı bu eski liderin fotoğrafları devlet dairelerinden indirilmelidir'' diye buyurmuşlardı. Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, ise 2009 da yapılan AB dışişleri bakanları toplantısı sonrası gazetecilerin bir sorusu üzerine şöyle konuşuyor ''Bu evrede Türk anayasasında bir sistem hatası ortaya çıkmıştır. Zaten AB uzun süredir Türkiye'nin bir anayasa reformu yapmasını istemektedir." Hollandalı Hıristiyan Demokrat Parlamenter Arie Oostlander ise 19 Mart 2003 tarihinde, Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu'na sunulan ve onay gören raporunda; "Türk devletinin temel felsefesi olan Kemalizm, Türk devletinin bütünlüğüne yönelik ölçüsüz endişe kaynağı oluyor. Kemalizm Türk kültürünün ve Atatürk milliyetçiliğinin homojenliği üzerinde duruyor. Kemalizm felsefesi, Türkiye'nin AB üye katılımına köstek oluşturuyor" derken eski CIA Ulusal İstihbarat Konseyi Başkan Yardımcısı, Graham Fuller ise "Yeni Türkiye" isimli kitabında Cumhuriyet'in kurulmasından sonra Türkiye'nin Ortadoğu'ya sırtını döndüğünü belirterek ''Kemalizm öldü. Kemalizm'in sonuna gelmesinin iyi olduğunu düşünüyorum. Halkın büyük bir parçası İslam için daha hürmet görmeyi, Osmanlı tarihiyle kucaklaşmayı istiyor." Atatürk'ün 1924 yılında bizzat bütün Sünni dünyanın en üst dini mercii olan Halifeliği kaldırmasıyla birlikte Türkiye, İslam dünyası ile ilişkilerine en büyük darbeyi vurmuş oldu. Bu son derece önemli bir olaydı...Kemalist Türkiye, Müslümanlar için, özellikle de Araplar için, İslam'ın, Arap dünyasının ve daha genelde İslam Dünyası'nın Türklerle olan kadim bağlarının ve ortak kültürlerinin tümüyle reddini temsil etmektedir"; AKP ile Gülen hareketinin ortak yanları bu olgunun göstergesidir ve Türkiye'de yaratıcı ve canlı bir İslamcı camianın yükselişine işaret etmektedir".1990 yılında da "Kemalizm miadını doldurdu, artık piyasacı-küreselleşmeci İslam'ın ana belirleyici olduğu Osmanlı benzeri Yeni Türkiye'nin zamanı geldi diyordu.

Türkiye'de başkanlık sisteminin önünü açan eski CIA Türkiye istasyon şefi Paul Bernard Henze 2006 raporunda" Türkiye'nin bu şekliyle, Amerikan politikalarının yanında olacağından emin olamayız. Ülkeyi kuranlar denetim mekanizmasını çok sıkı tutmuşlar. Hükümeti ikna ettiğimizde, meclis; meclisi ikna ettiğimizde, ordu; orduyu ikna ettiğimizde yargı karşımıza geçebiliyor. Eğer Amerika'nın çıkarı Türkiye'de bir federal devlet kurulması ise mutlaka ve öncelikle yargı, ordu, meclis ve hükümeti tek elde toplayan BAŞKANLIK REJİMİNE geçilmelidir. Bir kişiyi ikna etmek birbirini denetleyen yapıyı ikna etmekten çok daha kolay olacaktır. Eğer o bir kişi Amerikan çıkarlarına yardım etmek konusunda tereddüt ederse, bir kişi üzerine kurulmuş yapıyı yıkmak Amerika için sorun olmaz. "Ankara eski büyükelçileri Morton Isaac Abramowitz ile Eric Edelman' eski ABD Dış-işleri Bakanı Condoleezza Rice'ın düşüncelerine ve Türkiye'ye biçtikleri rollere sütunlarımız yetmediği için yer veremiyorum. Siz emperyalistler onun işbirlikçileri ikinci cumhuriyetçiler, yetmez ama evetçiler, ortaçağın karanlığından medet umanlar, bölünmez bütünlüğümüze saldıranlar ne derseniz deyin ne yaparsanız yapın Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ni, parlamenter sitemi, tam bağımsız Türkiye'yi onun ilke ve devrimlerini sonsuza dek yaşatacağız. Boşuna uğraşmayın.