BLOG

Gürhan AKDOĞAN

gurhanakdogan@gmail.com

Trafik sorununa doğal çözüm! ‘’Akaryakıt zamları’’

Birkaç gün önce bir televizyon kanalında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz’ı izlerken Sn. Yılmaz’ın ‘’bu zamları da biz yapmıyoruz.

Uluslararası bir formülü var. EPDK zam yaptı, iptal etti... Yok böyle bir şey." dediğinde şaşkınlığımı gizleyemedim. Hadi orasını anladık (EPGİS) Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası ile EPDK son zamlarla ilgili birbirlerine girdilerde. Nasıl olur da  adında T.C  (EPDK) olan enerjinin yeterli, ekonomik ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketiciye sunulması için düzenleme ve denetleme yapma görevi olan Türkiye Cumhuriyetinin enerji piyasasını düzenleyen bir kurumunun başkanı bu tartışma da zamları biz yapmıyoruz der. Belki olabilir. O zaman bu zamları kim yapıyor? Piyasayı kim düzenliyor ya da bu piyasa tamamen Cenova’ya bağlı da biz hiçbir şey yapmıyormuyuz? “Devlet, litre başına maktu olarak 2,2 TL ÖTV  ve oluşan fiyattan da yüzde 18 KDV alıyor. Bu iki vergi, tüketicinin ödediği akaryakıt fiyatında yüzde 30’a yakın yer tutuyor” Peki bunları kim yapıyor? deli sorular aklımı karıştırdı. Ama bir süre sonra kendime geldim  Son bir yılda benzine yüzde 166, motorine yüzde 235 oranında zam yapıldığını, Akaryakıta 6 gün içinde 6 kez zam geldiğini, bu haftada  benzinin 2 lira 67 kuruş, motorin 5 lira 12 kuruş zamlandığını, benzine yapılan zam oranının, yıl başından bu yana yüzde 57’ye,ulaştığını, 2021 yılında benzine 33, motorine 28, LPG’yeyse 18 kez olmak üzere akaryakıta toplamda 79 kez zam yapıldığını düşününce bu işin kontrolden çıktığını tartışmalardan ziyade toplum olarak bu olumsuz değişimlere, zamlara, yoksullaştırılmaya ne kadar alıştırıldığımızı, kabullendirildiğimizi görünce umudumu iyice yitirmeye başladım.

2008 Yılında petrolün varili 140 dolar bir litre benzin ise 3,21 TL idi bugün 21 TL o yıllarda Almanya da ise 1.5 Euro idi bugün 1.95 Euro. Avrupa işte şimdi bizi  kıskanıyor.  Merhum Ecevit’e yazar kasa atıldığı gün dolar 1,20 TL, mazot 1 TL, 5 lt Ayçiçek yağı 12 TL olduğunu biliyoruz.Bugün dolar 14 kat artmış, mazot 22 kat artarak 22 TL olmuş 5 LT Ayçiçek yağı ise bugün 20 kat artarak 240 TL olmuştur.

Biraz da ironi yapalım. Bu zamlarla araçların akaryakıt maliyetlerinden ötürü kullanılmaması nedeniyle bunca yıl yaşadığımız trafik ve ulaşım sorununa böylece tüm dünyanın bile aklına gelmeyen doğal bir çözüm ürettiğimizi görmekten de mutluluk duydum. Diğer taraftan da ‘’Bakıyorsunuz her evde araba var, kapıcısında araba var. İkinci elde araç yetişmiyor. Diyerek birkaç ay önce zenginliğimizi ifade eden sözlerde birdenbire aklıma geliverdi.

UKRAYNA-RUSYA SAVAŞININ GÖRÜNMEYEN YÜZÜ

Tüm dünyanın gözü kulağı bu savaşta zira Avrupa ikinci dünya savaşı sonrası ilk kez sınırlarında bir savaşla karşılaştılar dünyanın mazlum ülkelerinde çıkardıkları savaşlardan kaçan mültecilere kapıların kapatan Avrupa bugün sınırlarından geçen iki milyona yakın Ukraynalı mülteci ile yüzleşti. Nedenleri, niçinleri birçok yorumlar yapılıyor.Bu savaşı bugün başka bir yönü ile okumaya çalışalım. Öncelikle şunu bir kez daha ifade edelim bir ülkenin bir başka ülke tarafından işgali kabul edilemez. Rusya belki de tarihin gördüğü en büyük yaptırımlarla karşı karşıya kaldı. Visa ve Master  kartların işlemlerinin durdurulmasına  Mc Donold ve benzer şirketlerin kapısını kapatmasına, hava sahalarının kapatılmasından Rus elitlerin hesaplarına ve varlıklarına el konmasına,  tüm ihracat ve ithalat lisanslarının iptal edilmesine,DHL  gibi bir çok kargo şirketinin faaliyetlerini durdurmasına, Google, Apple, You tube, İkea gibi dev şirketlerin Rusya’dan çıkmasına tüm spor faaliyetlerinden men edilmesine kadar say say bitmez yaptırımlarla karşı karşıya. Bugünler de de ABD başkanı Bıden ‘’Rus ekonomisini yıktık’’ diye demeç veriyor. ABD emperyalizminin Ukrayna’yı kışkırttığını, Rusya’yı sararak ve NATO’nun genişleme arzularını körükleyerek günlerdir Rusya’yı savaşa hazırladığını ve bu savaşı arzu ettiğini düşünürsek.  ABD böyle bir savaşı yaptırmasaydı hangi nedenle Rusya’ya ekonomik bir savaş açabilirdi ve hangi gerekçe ile Rusya’ya ekonomik olarak diz çöktürme operasyonu yapabilirdi? Burada insanlığı hiçe sayarak emperyalist emelleri ile ülkeleri savaşa sürükleyen, savaşta can veren, eziyet çeken Ukraynalılar ile Rus halkına da insan haklarına aykırı olarak ekonomik yaptırımlarla eziyet eden ve uyguladığı stratejilerle ABD ve emperyalizmin sorumlu olduğu unutulmamalıdır. Bu arada bu uygulamalar ile  batı ülkeleri de dahil ABD’nin her zaman bu yöntemlere başvurabileceğini, Dünya da sermayenin güven altında olmadığı   gerçeğini de ortaya koymuştur.