BLOG

Gürhan AKDOĞAN

gurhanakdogan@gmail.com

Yeni anayasa değişikliği talebinde amaç bellidir

Değerli okurlarım geçen hafta içinde ortaya atılan Anayasa değişikliği tartışmalarının sadece gündem değiştirmek gibi sığ bir nedeni olmadığını, 2010 anayasa değişikliği referandumu sonrasında İktidar, yetmez ama evetçiler ve ikinci Cumhuriyetçilerin de katkılarıyla nasıl bir sürece sürüklendiğimizi bu talebin mevcut Cumhuriyetimizin temel ilkelerini değiştirmeye yönelik olduğunu sizlerle paylaşmıştım.
Anlaşılıyor ki daha uzun bir süre bu tartışmalarla ilgili Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'ten, onun İlke ve devrimlerinden ödün vermeyen biri olarak bu konuda daha çok yazıp çizeceğiz. Geçen hafta içinde partili Cumhurbaşkanının yeni anayasa koşulları oluşmuştur dedikten hemen sonra MHP lideri Bahçeli ''Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu açıktır. Parlamenter sistemin tozu ve tortularıyla Türkiye'nin ufkunun perdelenmesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni en azından zaafa uğratma riski taşımaktadır.'' diyerek destek verdi, ardından Babacan dilindeki baklayı çıkardı ''Şu an iklim uygun değil ancak ilerde zemin ve şartlar uygun olduğunda anayasanın ilk dört maddesi üzerinde de tartışma açılabilir''dedi hızını alamayan Ayasofya Camisi'nin baş imamı da tartışmalara katılarak ''Yeni kuruluş anayasasına, devletin dini,din-i İslamdır '' hükmünün konulmasını isteyerek yeni anayasadan laiklik ilkesinin çıkarılmasını istedi. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, ise ayrılıkçı çevrelerce aynı dili kullanarak "Bugün 1921 Anayasası'nın ruhuyla, Cumhuriyetimiz yeni anayasayla taçlanacaktır" dedi..
Oysa Banu Avar'ın belirttiğine göre terör örgütünün başı da "Kürt sorunu başta olmak üzere Türkiye'nin yaşadığı sorunların çözülmesi için 1921 Anayasası'nın günümüze uyarlanması gerekir. diyordu AKP'li MKYK üyesi Ayhan Oğan, 2017 de ''Yeni bir devlet kuruyoruz.
Kurucusu da Recep Tayyip Erdoğan'dır. Yeniden Kuruluş Anayasası olayına bir de bu acıdan bakın" dedi. Şimdi birde bunu hatırlayalım 2015'te ''AKP Balıkesir Milletvekili de ''600 yıllık imparatorluğun reklam arası sona erdi'' dedi. Tüm bu sözleri niçin hatırlattığıma gelince öncelikle tarihe not düşmek ve bu sözlerin çoğunun Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerinde belirlenmiş Anayasamızın ilk 3 maddesinin" Sakarya'da, Dumlupınar'da, İzmir'de Türk ulusunun kanıyla canıyla yazıldığını hatırlatmak içindi.
Aslına bakarsanız Babacan'ın ve baş imamın sözlerin altında yatan temel neden ve hedef 1. ve 3. maddelerden çok 2. Maddedeki , Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,
LAİK Devlettir.
Değişemez ve değiştirilmesi teklif bile edilemez. Anayasamızın ilk 4 maddesine bir göz atalım MADDE 1.Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. MADDE 2. Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, LAİK ve sosyal bir hukuk Devletidir.
MADDE 3.Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara'dır. MADDE 4. Anayasanın 1'inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2'nci Cumhuriyetin nitelikleri ve 3'üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif bile edilemez
Peki tüm bunlar olurken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise 2010 yılında yaptığı açıklamada "laiklik tehlikededir diyemem" demişti. Ancak Anayasa Mahkemesi 2008 yılında verdiği kararla, AKP'yi laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğunu saptamıştı. Ve 2015 de Hain darbe girişimi gerçekleşmişti. Şimdi ise yeni anayasa yapma girişimi için "laiklik ilkesinin Anayasa'dan çıkartılacağını tahmin etmiyorum" söyleminde bulundu.
Atatürk'ün kurduğu partinin ise Bu anayasa hem de yeni devleti çağrıştıran anayasaya kökten karşı çıkması gereklidir.
Peki CHP li ve bugünlerde Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığı'na aday Türker Ertürk'e ne demeli Oda Babacan ve Davutoğlu'nu savunup ''Ülkemiz felakete giderken iktidarı bırakıp bu insanlara saldırıyorsanız bilinçli veya bilinçsiz olarak iktidara destek vermiş olursunuz'' diyerek Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin temel ilkelerini tartışmaya açan Babacana destek vermesi de anlaşılır bir durum değil diyeceğim ama tamamen de anlaşılır bir durum
.Atatürk'ün sözleri ile tamamlamak istiyorum: Benim naciz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.